Euro/Dolar Paritesi Hakkında Herşey

Forexin en temel paritesi aynı zamanda en hareketli ve her zaman işlem yapabileceğiniz bir piyasadır.

Günde 5 Trilyon dolar işlem hacmi

New York, Londra, Tokyo borsalarını unutun. Gerçek para döviz piyasasında dönüyor.

Forex'te başarının sırrı

Forex piyasasında işlem yapmak yüksek risk almak demektir. Başarı ise disipline bağlıdır

Doğru strateji ile yüksek kazanç

Kendinizi tanır ve sisteminizi disiplinle uygularsanız forex en kazançlı piyasadır.

Forex'ten para kazanmak elinizde

Forex'ten para kazanmak elinizde ama bunun için kendinizi ve piyasayı tanımanız şart

Rusya, İran, Petrol Fiyatları ve ABD : Yeni Neslin Soğuk Savaşı

7:19 AM | , , , , , , ,

2014 ekonomik açıdan Avrupa Birliğinde bir türlü gelmeyen toparlanma, Amerika Birleşik Devletleri'nin toparlanmada başı çekmesi, Japonya Merkez Bankasının gevşek Yen politikası ve belki de en önemlisi Rus Rublesi'nin hızlı değer kaybı ile sıkıntıya giren Rusya ekonomisindeki gelişmeler ile hatırlanacak. Ben bu yazıda Rusya ekonomisini bu denli sıkıntıya sokan gelişmeleri ve 2015 yılı için neler bekleyebileceğimizi ele alacağım. İsterseniz işe Rusya'nın giderek artan enerji ihracatına bağımlı ekonomisinden bahsederek başlayalım.

2013 yılında Rusya yaklaşık olarak 527 milyar dolarlık ihracat geliri elde etti. Bu gelirin 386 milyar doalrdan fazlası, başka bir deyişle yüzde 68 kadarı ham petrol, doğal gaz, ve petrol ürünleri satışından elde edildi. Bu istatistik açıkça Rusya'nın ham madde ihracatına bağımlı bir ekonomi haline geldiğini gözler önüne seriyor. 2011 - 2014 döneminde 100 doların üzerinde seyreden petrol (ve dolayısıyla yüksek fiyattan işlem gören doğalgaz ve diğer petrol ürünleri)  fiyatları Rusya'nın gelir adaletsizliğinin giderek arttığı ekonomisini besleyen ana unsur olmuştu. Ancak 2014'ün ikinci yarısında hem talep artışının beklenen düzeyde olmaması, Çin ekonomisinde yavaşlama belirtileri ve Avrupa Birliğinde gözlenen deflasyon beklentisi OPEC ülkelerinin üretimi arttırma kararıyla birleşince petrol fiyatları 2014 Temmuzunda 115 dolar seviyesinden Aralık 2014 itibariyle 55 USD seviyesinin altını gördü. Kaba bir hesapla bu Rusya'nın enerji ihracatının miktar oalrak aynı kalırsa değer olarak yüzde elliden fazla düşeceği anlamına geliyor. Tüm ihracatının yüzde yetmişini enerji ihracından karşılayan Rusya için bu tüm doviz gelirlerinin yüzde 30'dan fazla düşmesi anlamına gelecek (eğer petrol fiyatları bu seviyede kalırsa).
Peki Suudi Arabistan'ın başı çektiği OPEC ülkeleri kendi gelirlerini da azaltan ve sonlu bir kaynak olan petrol rezervlerini daha hızlı tüketen bu politikayı neden ısrarla sürdürüyor? Daha önce küresel kriz dönemlerinde üretimi arttırarak fiyatlarda gevşeme sağlamayı inatla reddeden OPEC nasıl oldu da piyasaya petrol akıtmaya devam etmeye karar verdi? Piyasada fiyatlar düştüğünde kendi rezervlerini korumak için üretimi kısan ABD şirketleri ise sanki Suudi Arabistan'a fiyat konusunda pabuç bırakmak istemezmiş gibi tam gaz üretime devam ediyor. Bu ilginç politika ekonomik olarak ne mantığa ne de tarihe baktığımızda ülkelerin davranış kalıplarına uymadığı için işin içinde ekonomik olmayan bir takım sebepler olduğu sonucuna varmak hiç de zor değil.
Suudi Arabistan'ın resmi pozisyonu pazar payını kaybetmemek ve Amerika ve Kanda'da son yıllarda - yüksel petrol fiyatları dolayısıyla karlı hale gelen - hızlanan "tar sands" rezervlerine yapılan yatırımı engellemek olarak sunuluyor. 75 doların altındaki varil fiyatı ziftli topraklardan petrol damıtılmasını sürdürülemez kılıyor ve Suudi Arabistan da uzun vadede petrol rekabetine girmemek için - sözde - ucuz petrol politikası yürütüyor. Oysa orta ve uzun vadede bu politika petrol rezervlerini ucuza satmak anlamına geldiği için fazla anlam taşımıyor. Suudi Arabistan ve diğer önde gelen petrol ihracatçıları için rasyonel davranış petrol fiyatlarını global üretimi ve talebi olumsuz etkilemeyecek kadar yüksek bir seviyede tutmak olmalı. Öte yandan ucuz petrol Avrupa Birliği ve Japonya'da - genel talep yeteri kadar artmadığı için - deflasyon tehdidi yaratıyor bu da finans piyasaları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. 
Neresinden bakarsak bakalım petrol fiyatlarının bu denli gerilemesi hem de bu gerilemenin önlenebilir olduğu halde başı çeken petrol ihracatçıları tarafından desteklenmesi ekonomik olarak pek anlamlı değil. Özetleyecek olursak:
  • Ucuz petrol büyük ihracatçıların en önemli doğal kaynağını neredeyse yok pahasına satmalarına yol açıyor.
  • Bu denli ucuz petrol OPEC'in genelde tercih ettiği bir poliitka değil.
  • Avrupa Birliği talep azlığı dolayısıyla deflasyon tehdidi altında kalıyor
  • Amerikan üreticileri ucuz petrolü fırsat bilip yerel rezervleri koruma yolunu tercih etmiyor

Peki ekonomik olarak mantıksız gelen bu politikanın altında ne gibi politik sebepler var?

Sıralayalım.
  1. Rusya'nın soğuk savaş eğilimleri: Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü agresif ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü hiçe sayan poliitka uluslararası ilişkiler uzmanları tarafından süper güçler arası yeni bir soğuk savaş benzeri durumun öncülü olarak yorumlandı. Rusya doğal gaz ve petrol satışları ile kendine bağımlı kıldığına inandığı Avrupa Birliğinin yeni agresif politikalarına fazla ses çıkartamayacağını düşünüyordu (büyük ihtimalle) ancak eski alışkanlıklar kolay kaybolmuyor. AB Amerika'nın da desteğiyle Rusya'nın ummadığı kadar sert bir tepki gösterdi ve Rusya G8 toplantılarına davet edilmemeyi de kapsayan bir takım ekonomik yaptırımlara maruz bırakıldı. Ancak bu yaptırımlar kısa vadede Rusya'nın canını çok yakacak ölçekte değiller. O yüzden (kesin kanıt olmamakla birlikte) büyük ihtimalle ABD Rusya'yı finansal baskı altına almak için ihraç gelirlerini azalatacak bir politikayı yürütmeye ve desteklemeye ihtiyaç duyuyor
  2. İran üstünde baskı yaratmak için fırsat: Ucuz enerji en büyük doğalgaz ve petrol ihracatçılarından birisi olan İran'ı da zorluyor. Suudi Arabistan da hem ABD'den gelen baskı ya da cesaretlendirme ile politik ve mezhepsel rakibini zayıflatacak hamleler yapmaktan kaçınmıyor. Sadece İran ekonomisini zora sokmak için ucuz ham madde politikası yürütmek kabul edilemeyecek kadar maliyetli bir tercih olurdu ama işin içinde Rusya da olunca İran'ı da sıkıştıracak bir politika daha da cazip hale gelmiş oluyor.
  3. Büyüme temposunu yakalayan ABD'nin iştahı: Ucuz petrolün Rusya'ya, İran'a ve ABD'li petrol şirketlerine olumsuz etkisi var. AB ve Japonya da pek memnun değiller çünkü ekonomileri bir türlü büyüme ivmesi yaratamadığı için deflasyona yol açan her gelişme kaygı yaratıyor. Oysa ABD ekonomisi yüzde 2 nin üzerinde bir büyüme hızı ve yüzde altının altında işsizlik oranlarına geri gelmeyi başardığı için ucuz petrol fiyatlarından zarar görmek bir yana yarar bile sağlıyor. Bu yüzden petrol şirketlerinin hoşuna gitmese dahi ucuz petrol için bastırmaya devam ediyor.

2015 ve Türkiye öngörüleri 

  • Bu denli umarsız bir üretim fazlası sürdürülebilir bir politika değil ancak ne ABD'de ne de Suudi Arabistan'da yavaşlama işareti yok. 2015'in ilk yarısı petrol fiyatlarının 60 doların altında seyretmesini doğal karşılamak gerek.
  • Güçlü dolar düşük petrol fiyaltarından da beslenerek değerini koruyacak. Bu da emtia fiyatları üzerinde baskı yaratmaya devam edecek
  • Altın 1200 doların altında seyretmeye devam edecek. 1100 ve 1000 dolar öngörüleri var. Dolara yatırımın bu kadar cazip olduğu bir ortamda faiz getirisi olmayan değerli metaller rezerv tercihi olarak da cazip olmuyor. Endüstriden gelen talep de yeteri kadar canlı olmayınca altın, gümüş, ve platin fiyatlarında baskı devam edecek. Forex piyasalarında işlem yapan yatırımcılar kısa vadeli grafiklerde satış yönlü fırsatları yakalamaya bakmalı.
  • Japon yeni zayıf kalmaya devam edecek çünkü Japonya'nın ihraç sektörlerini canlandırmanın başka yolu yok gibi görünüyor. Şu aralar 120 civarında dolaşan JPY/USD paritesinin 125-130 seviyelerini zorlaması hiç de zor değil. 2015 tam anlamıyla bir dolar yılı olacak gibi duruyor
  • Ucuz petrol Türkiye'nin cari açık problemine ilaç gibi geliyor. Biz bunu doğalgaz faturamızda ve benzin harcamalarımızda hissetmiyoruz ancak hükümetin bütçe konusunda eli biraz daha rahatlayacak. Seçim yılı olan 2015'de ucuz petrol hükümete popülist politikalar için alan yaratabilir. Bu uzun vadede zarar verecek olsa da AKP'nin seçim performansını olumlu etkileyecek bir gelişme.
  • Giderek daha da fazla önemli hale gelen Rusya ile ticaret ilişkileri ve Rusya'daki Türk yatırımları malesef kötü bir döneme giriyor. Özellikle Rusya pazarına fazla bağımlı hale gelmiş turistik işletmeler zor bir 2015 geçirebilir. Alternatif pazar arayışlarına ara vermemek gerek
  • Forex yatırımcıları TL paritelerinde işlem yaparken dikkatli olmalı. Çapraz kur etkileri ile USD/TRY ve EUR/TRY paritelerinde Türk ekonomisinden bağımsız ani dalgalanmalar olabilir. İşlem hacmi sınırlı olan paritler spekülasyona ve manipülasyona açık hale gelecek. Büyük oyuncuların silkeleme hamlelerine paniğe kapılmadan tepki vermek önemli.
Devamı...